- birbirinin aynı
- jêk
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
özdeşlik — is., ği 1) Aynılık 2) fel. Değişen durumlarda aynı kalma, aynı olma 3) mat. İki yanı birbirinin aynı olan veya harflerle verilen sayısal değerler ne olursa olsun iki yanı da sayıca eşit değerler alan eşitlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
devir — 1. is., vri, Ar. devr Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı. B. Felek Birleşik Sözler devrihindi devrisaadet Cilalı Taş Devri kuluçka devri Maden Devri … Çağatay Osmanlı Sözlük
eş — is. 1) Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. Ö. Seyfettin 2) Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika Kadın diye eşini bellemiş,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıpatıp — zf. Tastamam, eksiksiz, tamamen, her bakımdan uygun, upuygun, birbirinin aynı bir biçimde, tıpkı tıpkısına, tıpkısı tıpkısına Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tıpatıp uymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
GALYOT — Baş ve arka tarafları birbirinin aynı olan eski cins bir gemi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HANE-İ ÂYİNE — Her yanı birbirinin aynı olan oda, salon veya köşk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEKRARAT-I KUR'ANİYE — Kur anda birbirinin aynı olan veya birbirine benzer âyetlerin tekrar edilmiş olması. (Bak: Kur an, Mumya)(Tekrarat ı Kur aniyedeki i cazın bir lem asını beyan zımnında Altı Nokta dan ibarettir.Birinci Nokta: Kur an bir zikir kitabı, bir duâ… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
düzenleşim — is., fel. 1) Aynı sıradaki nesne veya kavramların birbirinin yanında oluşu 2) Bir sınıflamada aynı sırada bulunan iki veya daha çok kavramın bağıntısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizi — is. 1) Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra İki dizi inci. 2) Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kenetlenmek — nsz 1) Kenetleme işine konu olmak 2) İki uzay aracı bir birine monte edilmek 3) mec. Bir konuda aynı tutum ve davranışı göstermek 4) mec. Birbiriyle dayanışma içine girmek 5) mec. Sıkıca birbirinin üzerine kapanmak, birbirine geçerek bağlanmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nüsha — is., Ar. nusḫa 1) Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri Bu yazma eserin üç nüshası daha var. 2) Gazete, dergi vb.nde sayı Geçende Sarıkamış ta çıkan Varlık gazetesinin bir nüshası geldi. F. R. Atay 3) sf. Benzer, aynı, kopya Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük